Koruyucu diş hekimliği, sağlık uygulamalarının genelinde olduğu gibi bu alanda da oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Ağız ve diş sağlığını önemseyen herkesin bilgi sahibi olması gerekir.

“Koruyucu” ifadesinin önemini daha iyi anlamak için bir örnek verilebilir. Yetişkin bir insanda diş çürükleri diş aralarında başlar. Bu çürük başlarda bir dolgu ile iyileştirilebilir durumdadır. Eğer tıbbi müdahale geç kalırsa, vaka kanal tedavisine gidebilir hatta diş kaybıyla sonuçlanabilir. Bu yüzden koruyucu diş hekimliğinin 7’den 70’e tüm yaş gruplarındaki bireyler için önemi büyüktür. 

Koruyucu diş fırçalama ve diş ipi kullanımı ya da diş yapısı kaynaklı erken önem alma aşaması bu sürecin temelidir. Çocuklarda süt dişlerinin çürük olmasının önüne geçmeyi, kanal tedavisi uygulayarak diş sağlığını korumayı ikinci plana atmamak gerekir. Özellikle diş fırçalama ve diş ipi kullanımı alışkanlığını kazanmayı ve dişin yapısında mevcut olan anomalileri onarmayı ciddiye almak da şarttır.

Koruyucu Diş Hekimliği Neden Yapılır?

Günümüzde birçok kişi, diş problemleri ile karşılaşmadan önce koruyucu diş hekimliği uygulamalarına başvurmayı tercih etmektedir. Koruyucu diş hekimliği, diş problemlerinin oluşmadan önce önleyici bir yaklaşım benimser. Diş hekimleri, hastalarına düzenli kontroller önererek, potansiyel problemleri erken aşamada tespit eder ve tedavi sürecini kolaylaştırır. Dişlerin sağlıklı bir şekilde kullanılması peşi sıra pek çok avantajı beraberinde getirir.

Aynı zamanda diş çürüklerini önlemek adına oldukça önemlidir. Florür uygulamaları ve fissür örtücüler gibi tekniklerle diş yüzeylerini koruyarak çürük oluşumunu engeller. Diş minesinin güçlendirilmesi, diş sağlığını korumanın temel unsurlarından biridir. Koruyucu diş hekimliği, mine güçlendirici uygulamalarla dişlerin dayanıklılığını arttırır ve çeşitli dış etkenlere karşı koruma sağlar.

Koruyucu Diş Hekimliği Uygulamaları Nelerdir?

Koruyucu diş hekimliği, çeşitli uygulamaları içerir ve bu uygulamalar diş sağlığını koruma amacını taşır. Aşağıda bu prosedürler ve detayları listelenmiştir.

1) Florür Uygulaması

Florür, diş minesini güçlendiren önemli bir mineraldir. Diş hekimleri, florür uygulamaları yaparak dişlerin çürük oluşumuna karşı direncini arttırır ve çocuklarda özellikle etkili bir koruyucu yöntem sağlar.

2) Fissür Örtücüler

Fissür örtücüler, diş yüzeylerindeki girinti ve çıkıntıları kapatma işlevine sahiptir. Bu sayede, dişlerin üzerinde birikebilecek bakteri ve yiyecek artıklarını engeller, çürük oluşumunu önler. En yoğun fissür sealant uygulanan dişler çocuklardaki 6 yaş dişleridir.

3) Dolgu Macunu

Bu uygulama çoğunlukla hastaların arka dişleri için tercih edilir. Temelde dişlerin çiğneme yüzeylerine uygulanan ince bir kaplamadır. Dolgu malzemesi diş yüzeyindeki doğal çatlaklara sızar. Bu sayede de bakteri oluşumu ve potansiyel bir diş çürüğü önlenmiş olur.

4) Periyodik Kontroller

Koruyucu diş hekimliği, periyodik kontrollerle hastanın ağız ve diş sağlığını yakından takip eder. X-Ray kullanımıyla gerçekleştiren ölçümler de buna dahildir. Erken teşhis sayesinde, olası sorunlar önceden tespit edilir ve etkili bir şekilde tedavi edilir.

Ağız ve Diş Sağlığını Korumanın Yolları Nelerdir?

Koruyucu diş hekimliğinin yanı sıra, bireylerin kendi ağız ve diş sağlıklarını korumak adına da alabileceği bazı önlemler vardır. Bunların alışkanlık haline gelmesi çok önemlidir. Ancak bu sayede tıbbi önlemlerin bir anlamı olabilir. Bu alışkanlıkların belki de en önemlisi diş fırçalamaktır. Günlük düzenli olarak yapılması gereken bu eylem, dişlerde uzun vadeli plak ve bakteri birikimini önler. Diş hekimi tarafından önerilen diş fırçası ve diş macununun kullanımı etkili temizlik için önemlidir.

Ayrıca diş ipi de diş aralarındaki artıkları temizlemenin etkili bir yoludur. Sürekli kullanımı diş etlerinin yapısını korur ve çürük oluşumunu engeller. Şekerli ve asidik yiyeceklerin tüketiminden kaçınmak, diş sağlığını olumlu yönde etkiler. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları, çürük oluşumunu azaltır ve genel ağız sağlığını destekler.

Koruyucu Diş Hekimliğinin Avantajları Nelerdir?

Koruyucu diş hekimliği, birçok avantaj sunarak bireylerin ağız ve diş sağlığını korumasına yardımcı olur. Erken teşhis ve tedavi sayesinde daha büyük dental sorunların önüne geçer. Bu durum, uzun vadede hastalara bakım ve tedavi maliyetlerinde tasarruf sağlar.

Erken teşhisle yapılan tedaviler genellikle ağrısız ve kolaydır. Hastalar, diş problemleri ile başa çıkmak adına daha az rahatsızlık yaşarlar. Koruyucu diş hekimliği, doğal dişlerin korunmasına odaklanır. Bu da estetik açıdan daha tatmin edici sonuçlar doğurur ve protez ihtiyacını azaltır.

Koruyucu Diş Hekimliği Kimlere Uygundur?

Koruyucu diş hekimliği dahilindeki uygulamalar genel olarak her yaştan bireylere yöneliktir. Ancak, belirli yaş gruplarındaki insanlar için daha fazla önem taşıdığı da söylenebilir.

Çocuklar ve ergenler bu gruplardan biridir. Çocuklarda koruyucu diş hekimliği uygulamaları ileri yaşlarda meydana gelebilecek problemleri önler mahiyettedir. Çünkü, bu yaştaki bireyler diş gelişimi döneminde oldukları için koruyucu diş hekimliğine özellikle ihtiyaç duyarlar. Florür uygulamaları ve fissür örtücüler, miniklerde çürük oluşumunu engellemek adına etkili bir koruma sağlar.

Bunun yanında hamilelik döneminde hormonal değişikliklerin diş eti sağlığını olumsuz etkileyebildiği bilinmektedir. Bu nedenle, hamile kadınlar düzenli diş kontrolleri ve koruyucu diş hekimliği uygulamaları ile ağız sağlıklarını koruyabilirler.

Diş hassasiyeti yaşayan bireyler de özel bakım ve koruyucu tedavilere ihtiyaç duyarlar. Diş hekimleri, hassasiyeti azaltmak ve korumak amacıyla bu durumdaki kişilere çeşitli uygulamalar önerirler. Ayrıca daha önce diş tedavisi görmüş bireyler, koruyucu diş hekimliği ile yapılan düzenli kontrollerle geçmiş tedavilerinin başarısını uzun süre koruyabilir.

Ek olarak protez kullanan bireyler de doğal dişlerini koruma konusunda daha dikkatli olmalıdırlar. Koruyucu diş hekimliği özelinde gerçekleştirdikleri bakımlar ve aldıkları önlemler, protezleriyle birlikte doğal dişlerini sağlıklı ve dayanıklı tutmak adına önemli bir rol oynar. Koruyucu diş hekimliği hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için İstanbul Dental Center’a ulaşabilirsiniz.

Kozmetik diş hekimliği alanında gerçekleştirilen tedaviler kalıcı mıdır?

Diş fırçalama alışkanlığı, koruyucu diş hekimliği uygulamalarının esasını teşkil eder. Dişlerin mekanik olarak temizlenmesi işlemi ilk süt dişlerinin sürmesinden kısa bir süre sonra başlamalıdır. Bu annenin yapması gereken bir işlemdir. Bir yaşından sonra bu işlem, parmağa geçirilen silikon parmak fırçaları ile yapılmalıdır. Çocuklar el becerilerinin geliştiği yaklaşık 3 yaşından itibaren diş fırçası kullanabilirler. Okul çağındaki çocuklar bezelye büyüklüğündeki çocuk diş macunu ile normal fırçalamaya geçebilirler.

Koruyucu diş hekimliğinde topikal fluorid uygulaması nedir?

Günümüzde topikal fluorid uygulamalarının çürük gelişiminin önlenmesinde başarılı bir yöntem olduğu kabul edilmektedir ve bu görüş altın standarttır. Topikal fluorid uygulamaları, bireysel ve profesyonel olmak üzere iki farklı şekilde yapılmaktadır. Bireysel olarak uygulanan topikal uygulamalar, diş hekimi tarafından verilen ve bireyin kendi uyguladığı yöntemlerdir. Bunlar, mililitresinde 0,2 ile 1 mg fluorid içeren, 200 ile 1500 ppm aralığında düşük fluorid konsantrasyonuna sahip fluoridli gargaralar ve diş macunlarıdır.

Koruyucu diş hekimliği düşünüldüğünde çocuklarda yeme alışkanlığı nasıl olmalıdır?

Yüksek karbonhidrat içerikli gıdalar ve dişlere yapışabilme özelliği olan gıdalar özellikle çocuklarda çürük yapıcı besinlerin başında gelir. Bu besinler ara öğünlerde ve sonrasında dişler fırçalanmaksızın tüketildiklerinde çürük yapıcı etkileri kaçınılmazdır.

Diş hekimlerinin önerisi, bu gıdaları hiç kullanmamak olsa da çocukları bunlardan uzak tutmak mümkün değildir. Eğer tüketilecekse de bu tip ürünlerin ana öğünlerin hemen arkasından tüketilmesi ve sonrasında dişlerin fırçalanması doğru olacaktır.